süper kahraman olarak devlet memuru

nako yünleri diziyodum raflara, renklerine göre, o ucunda çivi olan sopayla. yaşlı bi teyze geldi, sanırım hacıpehlivan köyündendi, konuşmasından anladım. torununa çetik örcekmiş, kaç tane gider dedi, iki yeter dedim, siyah yün aldı iki tane. ardından dükkanın önünden elinde satırla koşan kasabı gördüm, sanırım kediye sinirlenmişti, bi-iki saniye geçti ki berberi de gördüm aynı yöne doğru koşarken, elinde usturası. ne olduğuna baksam iyi olacaktı, kapının önüne çıktım, ufak bi çocuğu kovalıyolar, ne yapmış olabilirdi ki bu çocuk? sanırım olaya el atmalıydım, 50lik yün çuvallarının olduğu depoya girdim, devlet memuru kılığına girmemi sağlayan takım elbisemi giydim, kemik gözlüklerimi taktım, bond çantamla hızlıca bizimkilerin peşine düştüm, bi süper kahraman olarak tek süper gücüm mührümdü, bastığım kişiyi ömür boyu unutmuyodum, bu yüzden ne uçabildim, ne de hıphızlı arabamla onlara kolayca yetiştim, sanırım 10 dk sonunda çocuğu kıstırmışlardı, ben de onlar durunca yanlarına geldim, ne yaptıklarını sordum.


*"bu çocuk aslında Hulki, güneşten gücünü alan pis canavar, iğrenç bi mutant." dediler.


çok şaşırmıştım, az kalsın bizim berber vedat ile kasap osmanı haklayacaktım, İntibah'taki Ali Efendi gibi yakıcaktım ortalığı.


Hulki'ye doğru koştum, ilk işim mührümü kullanmak oldu, kocaman kepaze yazıyodu artık alnında, büyük bi dövüş oldu aramızda, şimdi ayrıntıları anlatmıycam, bi ara bana büyütecini bile tuttu, şansıma ki güneş tutulması o ana denk geldi ve Hulki'yi alt ettim. bizimkilere döndüğümde yüzlerinde hayret ifadesi vardı, ayaklarıma bakıyolardı, ruganlarımı giymeyi unuttuğumu gördüm, amerikadan getirtmemden mütevellit koca ilçede bi tek bende olan mor ayakkabılarım ayağımdaydı, kimliğim ifşa olmuştu ama değdi, civar esnafa kan ağlatan Hulki yakalanmıştı sonuçta. bana aylık bağladılar, sigorta da vardı, artık yüncüde çalışmayacakmışım ama üst değiştirmek için her zaman kapıları bana açıkmış, tüm esnaf, dükkanına benim için birer takım koydu. sırrımızı da sonsuza kadar saklayacaklarına yemin ettiler.




ha burda hikaye bitiyo da kim okuyo bunları merak ediyorum, zati toplam 25 kere falan açılıyo, 3 kişi sonuna kadar geliyodur muhtemelen, 5 i de yarıda bırakıyodur, süper kahraman kısmında falan.

3 yorum:

  1. para boş zamanı satın alır, her boş zamanı olan mutlu edici eylemlerde bulunamıyo, kah cahillik kah aymazlık.. Kısacası camış amca herkesi kendi gibi zeki sanıyo, oysa dünyada aptallar da var, o yüzden zenginler boş zamanları harcamak için istinye parkı kurdular ve mutsuzlar. 3e geçtiğim için çok mutluyum bi msne gel de geyik yapalım.

    Hikayeyi de çok beğendim, kopyaladım, pek fazla beğendiğim hikayen yok ama bununla 3-4 oldu sanırım

    YanıtlaSil
  2. Hayallerimle oynadın lan kepaze. Süperman sanmıştım, akraba sanmıştım, hele kripton, can kripton deyu yanaşacaydım sana. Çakma çıktın lan kepaze. Kıpraşma sakın seni gözlerimden çıkan lazerle kızartacağım:)))

    YanıtlaSil
  3. @Can in Albert we trust, timsah gibi.

    @sir mührümü basarım!

    YanıtlaSil

buraya bakarlar