istanbul'da 5. katta oturuyoduk, tam karşımızda bi kavak ağacının tepesi gözüküyodu. karşı kaldırımdaki kavak ağacının. ben o ağaçla konuşuyodum. sonra bi gün okuldan geldiğimde ağacı kesmiş olduklarını gördüm, eşşek gibi ağladım. ağır gerizekalıyım.

karşı çatıda leylek yuvası var yıllardır, bu sene leylekler gidince yuvalarını bozdular. seneye ne olcak kim bilir.

bir gün bir gün bir çocuk

bi önceki bu başlıklı yazımda altın karmaya seçildiğimi söylemiştim ama benim işim için benden
başka biri daha gelecekti ve o ipnelik yaptı, bütün bahçeyi tek başıma dolanmak zorunda kaldım. yanımda da sadece hasan vardı;



başımızda kimse olmadığından yarım saatte bir mola verdik, öğle yemeğini 11 bucukta yaptık ve sonrasında hasan öldü, sözde kovaları tutçaktı da ben ağaç üstlerinden rahat rahat erik
toplucaktım, bütün bahçenin bi gün önceden unutulan eriklerini ki onlar şunlar ve almaya giderken yılanın üzerine bastığım 3 kasa ve 1 kovadan mürekkep. hasan koca tutmak yerine kovaların üstüne oturdu.


hasan yan tarlaya hacet gidermeye giderken 2 tane de mısır çarptı, göz hakkıymış. bütün gün sigaranın onu heyecanlandıran dakikalarını anlattı, okulda elleri sigara kokmasın diye yaptıklarını falan. sanırım içme şunu çok küçüksün demediğimden bi ara sigara değiştirmeyi bile önerdi, camel olaymış da içeymiş. hd slim red tırt bi sigaraymış onu öğrendim.

işimiz bitti ve kimse bizi almaya gelmedi, biz de yattık, bahçenin köpeği tony montana da bizle yattı. sanırım doberman ve arabacı pıdıği kırması. tüyleri çok güzeldi.


canımız sıkılınca dragaman selma ablaya telefon açtık, bi arazi aracıyla bizi alıp çiftliğe götürdüler. orda da başka bi yerden kaçıp çiftliğe gelen golden vardı, benim kadar bi şey. kurumuş gübre üstünde falan yuvarlandık onla, toplam çıkan erikler de bu kadarmış, soldakiler tam gözükmüyo.






biz bahçede kalanları toplarken ablalar da bi gün önceden toplanan erikleri ayıklamış boylarına göre, en çirkinleri bigaya bugünkü pazara gitçekmiş, kalanlar istanbuldaki bi firmaya. bigalılara kakalancaklar bunlar.


çiftlik de bu


bunları yaptıktan sonra kardeşimin arkadaşları ve benim de halısaha yoldaşlarım olan çocuklarla okul başlıyo maçını yaptık, gece yattığım yeri beğendim, bu sabah kaymak ın kıyıya çekilmiş kayığını temizlemesine yardım ettim. çalışkanlıktan ölcem. beni alan yaşadı. 

telefonumun kamerası bok gibi. bir de yorulmak sıkıntıları unutturuyor.

bir gün bir gün bir çocuk


yaz başından beri ara ara balığa çıkıyom, bu ara havalar bozuk, ekmek kapım kapalı. dün gece erik toplamaya çağırıldım, tabi kabul ettim ve bugün gittim.

gece çok az uyudum, 7de kalkıp işçileri toplayan otobüse bindim cami önünden, annem yanıma bir şeyler koydu, içinden ne çıktı? makarna da. yemedim lan. heh, gittik 2 kocaman erkek, 4 yuva çocuk 14 yaşında ve 15 kadın, 5 tane de yuvaların yaşında kız, başımızda dragaman veya çavuş, dragaman olmak cumhurbaşkanı olmaktan daha zor

ve daha karizmatik.

elimize merdiven diye kocaman meşe odunundan yapılma bi şey, yanlarımıza da birer kova tutucu çocuk verdiler ve ağaçların üstündekileri toplama işi bize yıkıldı. 22 kişi kocaman bahçeyi talan ediyo biz arkalarından yukarları topluyoruz. kovacı çocuklar sigara versene diye tüm gün başımın etini yedi, kadınlar bana sevgilimin olup olmadığını, nerde okuduğumu, kimin oğlu olduğumu falan sordu. bir ara ağaçta yılan görmüşler bahçenin öte tarafından çağırdılar, solucan kadar bi şeydi, ellemeye kıyamadık, o ağacı en son topladık.

çamurlu yerler vardı, merdivenler durmuyodu oralarda, kadınlar ağaçları silkeleyiver, toplandı sansınlar işte dedi, benim iş ahlakıma aykırı olduğundan yapmadım.


bi ara küçük kızlardan biri erik yemekten ölüyodu, işi erken bıraktı, sanırı
m hiç para alamıcak.

yarın için yıldızlar karmasına da seçildim, sadece 6 kişi gitçez ve kovacımı benim seçmemi istedi dragaman Selma Abla, ben de beni seç beni diyen Hasan'ı seçtim, sigarasını alıp gelmesi şartıyla. o yaşta utanmadan sigara içiyolar.

kadınlar sık sık kavga etti, en son o erikleri niye aldınız falan dediler, sanırım alamadı diye kıskanmıştı, bahçenin sahibi izin vermiş. sizinki de kafa.



yarın çok az iş var ve yine aynı parayı alcam, hem bağa o kadar gittim de kimse al para demedi bu güne kadar, anca üzümleri kendim satarsam paralarını cebe atıyom. üzüm satılır haberiniz olsun, geç üzümlerin ekime kadar yolu var.