istanbul'da 5. katta oturuyoduk, tam karşımızda bi kavak ağacının tepesi gözüküyodu. karşı kaldırımdaki kavak ağacının. ben o ağaçla konuşuyodum. sonra bi gün okuldan geldiğimde ağacı kesmiş olduklarını gördüm, eşşek gibi ağladım. ağır gerizekalıyım.

karşı çatıda leylek yuvası var yıllardır, bu sene leylekler gidince yuvalarını bozdular. seneye ne olcak kim bilir.

3 yorum:

  1. Hani alakası yok ilk bakışta ama nedense aklıma çok sevdiğim bir şiir geldi bu yazıyı okuduğumda...

    Tekerleme

    Elimde çayım, otururken bu sabah bahçede
    Bir saksağan havalandı köşedeki defnenin ardından
    Çocukken bilmediğim, çok sonradan öğrendiğim
    Bir tekerleme geçiverdi birden aklımdan:

    "Bir saksağan keder demek
    İkiyse saksağanlar, sevinç
    Üçü kız demek, dördü oğlan
    Beşi gümüş, altısı altın
    Yedi taneyseler, bir sır
    Bilinmeyecek hiçbir zaman."

    Her yanı taradı hızla gözlerim
    Yok. Göremedim.
    Tekti saksağan...

    Roni Margulies

    YanıtlaSil
  2. Yuvaları bozulunca ağladın mı yeniden?

    YanıtlaSil
  3. kavak ağacı olayının aynısı benim de başıma gelmişti ankara-bahçelievler'de.

    YanıtlaSil

buraya bakarlar