çorabımın teki hala yok

normal günler yaşıyorum, sıkıntım hep aynı düzeyde, yatmadan önceki açlığım aynı düzeyde, kafamın içindeki kötü düşünceler keza, uzatırım da uzatırım bunu. sıradan işte, değişimsiz. kötü bi hayatım var belki ama çok kötü olmadığını biliyorum, tadı güzel olmayan fakat besin yönünden zengin yemekler kadar kötü falan. hani diyorum iyisi olmayacaksa arada beni zorlayacak kadar kötü şeyler olsun, en azından değişiklik olsun. iyi olur bu. spor yapıyorum düzenli olarak, sadece hafif bi ağrı oluyor vücudumda, bazı günler çok zorluyorum kendimi de acı hisseder oluyorum, inanın o daha hoşuma gidiyor. bedenindeki morluklardan ve diş ağrısından haz alanlar olduğunu biliyorum, ben de onlardanım. sapıklık değil bu. öldürmeyen yumruğun güçlendirmesi de pek sayılmaz. sadece değişiklik iyi.

kafamda yakınlarımı kaybettiğim senaryolar üretiyorum, bazen bu aileme kadar varıyor. şimdiki belki bi rahatsızlık olabilir bilmiyorum, çok kişiye sormaya cesaret edemediğimden siz de böyle olabilirsiniz diyemiyorum. o kurgulardan bazıları şu halimden daha iyi bi halde olabileceğimi düşündürüyor beni. yakınların gerçekten yakın olmaması gibi bi şey yok, ciddi yakınlar hep rol alanlar. 

gerçek problemler meşgul etse beni, eften püften olanlarını unutçam en azından, kafamı gerekli yere yormuş olucam, belki bi işe yarıcam, bilmiyorum. toparlayamıyorum, bu kadar. 

düşünmek için değil, yaşamak için yaratılıyoruz.

1 yorum:

buraya bakarlar