gizemli falan

babam "kalk hadi" diye uyandırdı, penceresi havalandırma boşluğuna bakan odam saat 7 olmasına rağmen karanlıktı, yatağımı ellemeden içeriye geçtim, nasılsa akşama yine yatıcaktım, annem yatak odasında babamın krem pantalonunu ütülüyordu. "gel kahvaltı yapalım da çıkıcaz." diye bağırdı babam, mutfakta bişeyler yemeyi hiç sevmiyordum, bence kahvaltılar yerde ve ninja kaplumbağalar izlenerek yapılmalıydı. kahvaltı bitti, beyaz broadwayimize bindik, çok iyi bi araba sayılmazdı ama bizimkiler evlendikten sonra altınları, bilezikleri, düğünde ne takıldıysa hepsini satıp almışlardı, ondan çok kıymetliydi.


okula geldiğimde cırtlak ses "küçüklerimi korumak" diye bağırıyodu, ne koruycaktım, 5. sınıf olmuşum koskocaman, bizi dövüyolardı hep, ben de dövücektim en doğal hakkım olarak. 3 ay sonra ceket giycektim hem ben, dayı gibi.


türkçede zamirleri işledik, zarfları da sevmemiştim, zamirler üstüne tuz biber oldu, sıfatlardan bahsetmiyorum bile bak, ben zati kullanıyodum bu zımbırtıları, sadece isimlerini öğretiyolardı bana, ama yıllardır sarı inek sarı inek, şu kız da çok güzel. şimdilerde beethovenın bi senfonisi olduğunu öğrendiğim melodili okul zili çaldı, koşa koşa bahçeye çıktık, izmitte artık kullanılmayan prefabrik konuttan bozma kantinden sprite ve patates ekmeğimi aldım, en favori 2limdi, hemen götürdüm onları, babamın acele ettirmesinden bi şey yiyememiştim doğru düzgün. karnımın doymasıyla birlikte duyularım ve beynim daha keskin çalışır oldu, uzaktaki kola kutusunu gördüm ve açıyı da hesaplayıp haminin frikiklerine benzeyen bi şut çekmek için koşmaya başladım, ve 90 a doğru giderken müdüre çarpan top golümü engelledi. "hangi eşşoolueşşek attı onu lan?!" diye bağırdı müdür, ben dedim, yanına çağırdı, paçası kola olmuştu, sağ tarafıma çok sert bi şekilde vurdu, sanırım artık sağırdım ve sanırım solaktı bizim müdür, bi de soluma vurup yolladı beni.


matematikte üslü sayıları işledik, bi bok anlamadım, 2 ders boyunca ön çaprazdaki ferhana baktım, galiba aşıktım. çıkışta babam beni almaya geldiğinde çok sinirliydi, lastiği indirmiş birileri, benzincide şişirdik, annem öğle yemeğine boşnak böreği bi de mikser ayranı yapmış, patates sprite ile yarışamasa da güzel bi 2liydi bu da, atv de salih memecanın bizimcitysi vardı, enflasyonu canavar gibi çizmişti, hala öyle çiziyo, enflasyonu o adam yüzünden uzun bi süre canavar sandım, babama üslü sayıları anlamadım bugün dedim, bana ne dedi, eve hiç iş getirmezdi, lastiği indirenin ben olduğunu da hiç bi zaman öğrenemedi.

8 yorum:

buraya bakarlar