"oo ali nasılsın?" diye yüksek sesle sordu samimiyetten nasibini almamış yapmacık hoca. zamanında saçma sapan bi dersten, kamu yönetiminin türevi olanlardan, sayfalarca ödev yaptırmıştı, bu bile ali'nin onu sevmemesi için yeterli sebepti.
+iyiyim hocam, sizi sormalı. bastığım yerin kuruması dışında bi sorun yok.
-noldu, hayrola?
+özel harekat kursunu bitiriyorum, baksanıza pkk silah bırakmaktan falan bahsediyor.
-denk gelmiştir canım, hem daha ne, az huzur gelsin.
+öyle de hocam bu sadece örnekti.
-abartma canım, şöyle de bir şey var, çevremizde olanları kişisel algılamaya bayılıyoruz, kendimizi fazla önemsiyoruz.
+bakın, oturduğum 3 yatak kırıldı şu ana kadar, hiç kaza yapmayan metrobüsler siftahı ilk defa gittiğim istanbul'da bindiğim ilk araçla yaptı, toplu gidilen bi gezide benim bindiğim araç arızalandı, istanbul ayağını komple iptal ettiler. bunun gibi çok olay var, kırk suyla yıkansam belki paklanırım.
-biraz şanssız olabilirsin tabi, şu yönüyle de bakmayı, kesti ali sözünü.
+bi kapa çeneni be adam, geri bildirim sandvicini de siktir git o saçma sapan insanlara yap, yemiyorum ben bunları. sordun anlattık, olmadık yerlerden dolandırıp sıkıyosun adamı. başa alalım sorunu, boşum hocam, sadece boşum.
böyle diyerek epey şaşırttı adamcağızı ama artık onu bağlayan bi şey yoktu, rahatlamıştı.
sandvici salla her işte bir hayır vardır ahmetcim yaşam felsefen bu olsun bu kadar karamsar olma:((((
YanıtlaSil