istanbul'da 5. katta oturuyoduk, tam karşımızda bi kavak ağacının tepesi gözüküyodu. karşı kaldırımdaki kavak ağacının. ben o ağaçla konuşuyodum. sonra bi gün okuldan geldiğimde ağacı kesmiş olduklarını gördüm, eşşek gibi ağladım. ağır gerizekalıyım.
karşı çatıda leylek yuvası var yıllardır, bu sene leylekler gidince yuvalarını bozdular. seneye ne olcak kim bilir.
Hani alakası yok ilk bakışta ama nedense aklıma çok sevdiğim bir şiir geldi bu yazıyı okuduğumda...
YanıtlaSilTekerleme
Elimde çayım, otururken bu sabah bahçede
Bir saksağan havalandı köşedeki defnenin ardından
Çocukken bilmediğim, çok sonradan öğrendiğim
Bir tekerleme geçiverdi birden aklımdan:
"Bir saksağan keder demek
İkiyse saksağanlar, sevinç
Üçü kız demek, dördü oğlan
Beşi gümüş, altısı altın
Yedi taneyseler, bir sır
Bilinmeyecek hiçbir zaman."
Her yanı taradı hızla gözlerim
Yok. Göremedim.
Tekti saksağan...
Roni Margulies
Yuvaları bozulunca ağladın mı yeniden?
YanıtlaSilkavak ağacı olayının aynısı benim de başıma gelmişti ankara-bahçelievler'de.
YanıtlaSil