the royal tenenbaums


ilk önce baktım filmin adını doğru yazdım mı diye, evet başarmışım :). 2. film tanıtma şeysini yazıcam, ilkine ilgi 0 dı, buna ilgi gösterin, dikkate alın, filmi izleyin, pişman olmazsanız. bi aileyi konu alıyo film, tenenbaums. filmde gerilim yok, kovalamaca yok, pornografi hiç yok, bi ara margotun bacaklarını gözümüze gözümüze sokuyolar sadece, o da pornografi değil yaradanın yarattığı güzel bacaklar :). kahramanlar hemen hemen aynı şeyleri giyiyo film boyunca, hepsinin kendine özel tarzları var, richienin tenis tşörtü üstüne krem takım elbisesi, kol ve kafa bandı, chas ve çocuklarının eşofmanları, sadece yerine göre renk değiştiriyolar, spoiler olmasın diye nerde olduğunu sölemicem :) buna benzer ufak ufak sevimli sahneler var filmde, margot ile royalin cafede dondurma yediği sahne mesela orda bi sürü baba kızıyla oturuyo, aile dağılıyo filmin başında, tekrar toplandıklarında şimdiki zaman işleniyo fakat elbiseler hala dağıldığı zamana ait, bu da hoş geldi bana.

soundtracklar çok güzel, beatlesla başlıyo zaten film, hem de hey jude ile.

kahkaha atmıcaksınız ama sürekli gülümseyeceksiniz filmi izlerken.

filmin en güzel sahnelerinden biri sanırım gelmiş geçmiş en iyi otobüsten inme sahnesidir aynı zamanda, margot yapıyo bunu, sahnenin resmini vermicem, nihaha :)

iki diyalog bi de en güzel sahnesinin video linkini ekleyip gidiyorum, spoiler yazmıcam.

chas: is it dark?
richie: of course, it is dark, it is a suicide letter.

meal:
* iç karartıcı mı?
-tabiki, o bir intihar mektubu.


royal: can I say something to you, henry?
henry: okay.
royal: I've always been considered an asshole for about as long as I can remember.uh, that's just my style. But I'd really feel blue if I didn't think you were going to forgive me.
henry: I don't think you're an asshole, royal, I just think you're kind of a son of a bitch.
royal: well, I really appreciate that.


meal:

*sana bir şey söyleyebilir miyim henry?
-evet.
*ömrüm boyunca bir piç kurusu olarak görüldüm ama bu benim tarzım. ama beni bağışlamadıysan bu beni çok üzer.
-bence sen bir piç kurusu değilsin royal, orospu çocuğunun tekisin.
*bunu duyduğuma sevindim.

filmi izlemicekseniz bile bu sahneyi izleyin.

http://www.youtube.com/watch?v=9pyBB7y8fDU





10 yorum:

  1. film tavsiyesini duyunca hemen geldim. komedi filmi izleyecek havamda hiç değilim şu sıralar ama tavsiyen değerlendirilecek ve bir ara izlenecektir.
    bir de şey diyeceğim, böyle şeyleri çevirerek ingilizcene yazık etme bence =)

    YanıtlaSil
  2. dram filmi galiba tür olarak :) drama diil, tam olarak ne demek istedin çevirme derken ama geçen ingilizcesi olmayanlar da olur çevir demişlerdi :/ benim kastığım notka burda "considered an asshole for about as long as I can" tam olarak hangi kelimeleri kullandıını anlamaya çalışmak oldu, yanlış yazmış olabilirim de en mantıklı bu oluyo asdfg

    YanıtlaSil
  3. İzlenecekler listesine alındı =)

    YanıtlaSil
  4. Gwyneth Paltrow oynuyormuş, insan en başa bunu yazar ya! en çok asshole'un karşılığını sevdim ama =)

    YanıtlaSil
  5. meraklısına fotograf koydum işte :)isimlerle aram iyi değil, biliyosun. asshole e gelince, çeviri yaparken kültür farkını göz önünde bulundurmak lazım. sasdgsfa

    YanıtlaSil
  6. @meta zaman kaybı değil kesinlikle.

    YanıtlaSil
  7. bütün gün bana ingilizce çevir, dinlerim yavrum. Sen bakma kimseye, gel bana çevir.

    YanıtlaSil
  8. fransızca bi opera şeysi dinliyorum, neler oluyo bana?

    YanıtlaSil
  9. Hahaha buna ilgi daha yoğun olmuş sanırım. Ben de bu filmi yönetmeni Wes Anderson diye seçtim bakalım ne çıkacak içinden.

    YanıtlaSil
  10. coffee and cigarettes de google aramaların parsayı topladı da siz onu göremiyosunuz :)

    YanıtlaSil

buraya bakarlar