tespitim geldi





isorakla deniz kenarına indik böle hebele hübele konuşuyoduk gene, onu bunu eleştiriyoz falan, işte tüm kapalılara salak gerici diyen kaşarlar, tüm açıklara kaşar diyen salak görgüsüz kapalılar falan (evet ben ciddiye benzer bişiler de konuşabiliyorum), konu öğrencilerin bi evde toplaşmasına geldi, komşuların çoğunun aha olay kopucak diye düşünmesi falan filan, onlar hani bi evde 2 cins olarak sadece o iş için toplanıyomuş gibi, sonra freudu haklı çıkardıkları geldi, daha sonra da böyle düşünenlerin eğer okudularsa lisede felsefe dersinde freud a sapık dedikleri ama ondan farklı düşünmedikleri. işte bu da böyle bi tespitimdir, freud yine yavşaktır o ayrı, cinsellik dışı konulardaki tespitlerini ve psikanalizin temelini oluştumasını müstesna tutarım o ayrı.


karikatür de iyi ha bi tık edin de büyüsün, okuyun.

gece zırvaları


aklıma romantik bişiler geldi, hayır bu gelecekti sevgilime zört tarzı bişi deil ama.

laylaylom galiba bana göre sevmeler gibi olsun istemiyorum ben ergenliği bitiriyom artık, ergenlik aşkım, bi denem falan olmadan geçti lan koca ergenlik, kavak yelleri falan. kızıl falan olmasın illa, beyaz atlı prens değilim ben, oturdumu adamakıllı (ayrı mı yazılıyo yoksa bu?) bişiler konuşabilcek birini istiyorum, ayrıntıya girmicem, zamanımız kısıtlı. (böle diyerek saatlerce konuşabilen devlet bütüklerini tanıyorum (bilerek bütük yazdım, büyük yazarsam hukuki sorumluluk doğurabilir, sonuçta bi sürü acan dolanıyo aramızda)). dur dur unuttum, yemek yapmayı bilsin be bi de! git aşçı tut deme bak, duydum!
romantik mi bu? değil gibi, anca bu çıkıyo benden. niye yazdım bunu? kız blogu mu la bura? erkek adamım ben asdfgsgsd bi saçmalamanın daha sonuna geldiniz, amacım daldan dala yapmaktı, vazgeçtim, küfürleri işitiyorum.

dinle, izle, ayık ol!

http://www.dailymotion.com/video/x1k2a4_haddaway-what-is-love_music

bi takipçim gitmiş, sizden bi kişi daha giderse çok pis yaparım, twitter mı la bura?

çok sanat yaptım, ödüllü post

ben isorak ın makinasını çarptım yine oyun oynamak için, bi kaç parça bişi çektim, temaları harika;
yalnızlık, özlem, iki kuşak çatışması sdastsga yok bea sadece çektim :) neyse bakalım tema saçmalayabilcem mi?

aşk temalı fotografım, hayatın tüm zorluklarına beraber göğüs germek falan


zaman temalı fotografım, ölen kalelerin artıklarından hayat bulan zört otları


ne söyler şu dağa çoban çeşmesi? bence çeşmeler konuşamaz, aşıkların çeşme başında bade içmesi olayına da inanmıyorum temalı fotografım, arkadaki izmarite bakarsak çeşmelerin sigara içebilme ihtimali hala var.


su gibi akıp giden yıllar, orda su akarken direklerin boyu kısalıyo falan


buna tema bulana birincilik teli


teksas teması olsun bu bence, kanyon da aşağıda zati




ben o kadar da iyi dalga geçemiyorum; bu sapıdık saçması salak fotograflardan aptal anlamlar çıkarılmasıyla dalga geçmekti amacım, çektiklerimi paylaşmakla birlikte.
o yüzden ancak;



bu aptal şişe kadar çevreye ayak uyduramayan, KALABALIKLAR içinde yalnız birisi olmaya mahkumum.
iyi netlemişim haaa asfgdhdsasf

dip not: herkes benim gibi sanatsal ruh taşımıyo, haliyle ayrıntılara inemeyebilirsiniz, şişenin üstünde artistry yazıyo, bu kompozisyondan bi kitap çıkar şerefsizim.

nettim?! fotograf bile var

bana çiğ köfte yourtturcaklardı bugün, piknik için, dedim piknik varken gerek yok ona, kaytardım bi işten, deniz kenarındaki şey yerine gittik, işte piknik falan oldu orda bi velet vardı, yordu bizi gibi, fotografını koysam nazar değdirirsiniz biliyom, koymucam :)
isorak da bizde ya, fotgraf çekmene gittik onla yicekleri hazırlarkene diğer bi kişiler şunları çıktı;



işte yedik falan, döndük eve, bende bi ağırlık bi ağırlık ohoo, millet bahçede çay keyfi yaparken ben içerde mayıştım, 12 den sonra çıktık dışarı, yanımızda ismailin fotograf makinesi, lensleri, benim fötr şapkam ve ekstra bi gömlek, hani şapka varkene tşört olmaz ya, mızıkalarım, bi de hoşbeş, kola ve puro aldık, önce kasabanın girişindeki mendireğe gittik, feneri yanmıyodu, kaza olsa milyon dolarlar kazanılabilir o derece, çatır çatır alırsın parayı neyse iskeleye gittik sonra ben süper kütük bi model olduumdan saatlerce uğraştık, isorak 2 foto çıktı dedi, 2sinde de ben varım ama en bi beyendiimi koyuyom te buraya, ahan;

gece vakti insanın dili iyice mal oluyomuş onu da anlamadı deyilim, nası bi anlatma o yukardaki be :/

yağmıırrr

isorak bi saattir uyuyo burda, ben oturuyodum salak gibi, harikalardan bi yağmur başladı şimdi arkada da güzel şeyler çalıyo.


seviyorum ben yağmuru, havalar kapalıyken bunalarlara, sıkıntılananlara anlam veremiyorum, daha bi enerjikmişim gibi hissediyorum kapalı havalarda, zati yağmur en harika bi doğa olayı, bu saatte blog yazan bi deliniz var, sevinin gayri.


bu 4 yıl önce çektiğim ahmak ıslatan yağmuru :)








sevdiğim yağmur şarkıları;


http://fizy.com/#s/1dejb0


http://fizy.com/#s/1dewbe


http://fizy.com/#s/1cj4hy


http://fizy.com/#s/1ckab8


http://fizy.com/#s/1aima0


yeter bence, nasılsa sizin oralarda da yağmur yağar, dinleyin bunlardan birini :)

oraburaşura

biizm evde bi masaüstü bilgisayar var, alındıından beri tam olarak düzgün çalışmadı, aldıımızda ladasamaraysa ben üzerine yaptığım eklentilerle onu mercedes c200 yapmış bulunuyorum ama hala zört hala zört, hiç kadir kıymet bilmiyo, elalemin bilgisayarları öyle mi? kardeşim abi ben de windows 7 istiyom dedi, torrenten buldum (uii orjinal kullanmıyorum evet, bille girsin) kurdum, bi afralar bilgisayarda çift ram takılı, birini görmemeler, oyun kurdurmamalar falan, çok yavşak bişi, her yıl da bi yerleri yanıyo falan, dertliyim ondan ötrü.


ttnet yağmurda giden kasaba netine çözüm buldu sonunda, kablolara muşamba doladıklarından şüphe ediyorum. 


vanilyalı puro aldım, sigarayı uzun zaman evvel bırakmış biri olarak, 2 haftadır tek tük tüklettim ama onlar sayılmaz, ağır geldi ya, ucunu kopardım daha sonra yine iççem :)


bence yağmur güzel bişi ama kamptan önce kalan 15 günde eğlenmemiz lazım, avşaya gitmemiz için yağmur bize fırsat vermeli.


ankara bence özlenmeyen bi yer, hiç ankarada bulunmamışım gibi geliyor.


gece gece bişiler zörtletem dedim de bence sıkıcı bi yazı bu. ok. kib.

şiir

şiirleri pek sevemiyorum ben hep sığ geliyolar, zorlamayla yazılıyomuş gibi geliyolar, harika şiirler var o ayrı şimdi bak bu da mı sığ demeyin bana, evet kaldırımlar çok güzel bi şiir dizisi. şiiri pek sevmiyorum ama şiir okunmasından, şiir dinletilerinden nefret ediyorum, 6 yıldır içerisinde eğitilmeye çalışıldıım yerlerde zorunlu dinletiler oluyor, gerçi artık pek olmuyo da neyse eskiden zorunlu oluyodu onlar. işte ibrahim sadriden şu karı koca ayarlayan godoşa kadar hepsi geldi, içlerinden hoşuma giden bi tane oldu o da cemal safininkiydi. adam kasıntı okumuyodu şiirlerini, duyguları da biliyo çünkü kendisi yazmış.
ama diğerleri öyle mi? arkaya daya yansımalar ve ya yedi karanfilden bi fon, bu aralar ömer faruk tekbilek de olabiliyo ama belalım mutlaka olmalı bi şiire arka fon, soluk borusu doluymuş gibi bi ses, buğulu ses "uuhh duygulu" nidaları bekleniyor, bi garip vurgu "ya nurczan izshte" böyle. sanatın zaten en yapmacık dalı olduğunu düşündüğüm kalıplardan ibaret şiiri iyice kalıplara sokuyolar bu dinleti şeylerinde. ben toparlayamıcam bu yazıyı size bi şiirle veda edeyim;
http://www.timsah.com/Tahir-ile-Zuhre-Volkan-KONAK/q0QVrzl5x7x

biraz ben

-güncel meseleler hakkında bişi yazmak istemiyorum. bunun nedeni ya zaten birilerinin düşündüklerimi yazmış olması oluyo ya da bazen cidden mantıklı bi şekilde düşünemem, bi olay üzerine yapılan yorumu okuduumda vay anasını nerden bunlar çıkarılmış, helal olsun diyebiliyorum, sanırım yüzeysel birisiyim.


-duygularımı kesinlikle saklıyorum ya da diğerleri çok sevgi pıtırcığı bilemiyorum.


-twitterda yediği boku bile yazanlar var diyenleri anlamıyorum; twitter zati o iş için, beğenilmeyen kişilerin takip edilmemesi gibi kolay bi yolu var bundan kurtulmanın.


-lena meyer adlı süper şirin kişiyi dün gördüm ilk defa, sanırım o mükemmel.


-kadın/bayan farkına takıklardan hoşlanmamaya başladım.


-inananlara gerizekalı diyen inanmayanları gerizekalı buluyorum, herkes istediği şekil inanır bence, onlar zeki ve bizden daha fazla evrilmiş diye bize hakaret etmelerini lüzümsuz görüyorum.


-jethro tull diye bişiler önerdi onurcen bana çok beğendim onları, yan flüt var metal grubunda, gitarları da tatlı.


-sanırım istanbulu çok seviyorum, ya da istanbuldakileri, çanakkaleye geleli 2 gün oldu ve sıkıldım.


-marjinal olmak için marjinal olmaya çalışanları anlayabiliyorum.


-ben şöyle iyiyim diyen bi insan gördüğüm zaman çekimser yaklaşıyorum ona.


-şimdi sevmediklerim diye bi yazımın olduunu hatırladım ve son bi kaç maddenin onda da olabilceği aklıma geldi.


-http://kepazeyim.fizy.com/p/hepis bu şeghil bi fizy listesi yaptım, sevdiğim türlerin hemen hemen en sevdiğim parçalarından oluşan ve bunu herkesle paylaşmak istiyorum.


şimdilik bu kadar :)


- durun durun bişey daha var, şu apaçi avcısı gruplarının resimlerine bakmaya bayılıyorum, resmi yükleyince aklıma geldi fakat o resimlerin altlarındaki yorumlar benim için daha önemli, ben yorumları okuyup gülüyorum. google chrome un bi tool şeysi yüklü bende böyle direkt yorum yapanın resminin üstüne mouse imlecimi getirdigim gibi fotografının büyük hali geliyo, neyse işte yukarda bi fotgraf oluyo ibik kafalı gözlük falan biri işte etraf tuhaf falan aşaıda onla dalga geçen de aynı tarz birisi oluyo buna anlam veremiyorum, sanırım kendilerini orjinal sanıyolar grup resimindekini saçma :) hadi mucks.

    neler yapıyorum?

    1 haftadır istanbuldayım, böle bütünlemelerden sonra dinlenirim diye geldim, sanırım kimse elleşmese ömür boyu kalırım burda ama lidyalı dostların bulduğu zört bitince kötü oluyor işte, yarın dönücem artıkın evime bi sürü şey yaptım istanbulda, sanırım en güzeli az da olsa yeni türkü konserinde bulunmaktı. eveett bi şey anlatmıcam bu yazımda :) kib bye aeo falan.

    sabahçı kahvesi bu diil sanki


    yine bi ankara - biga yolculuunun sonundayım daha geçen gün yazmıştım ya ben Kurandaki sırları bulan insanları ne ara 2. yolculuu yaptım bilmiyorum, 10 gün geçirdim ankarada ağzıma sıçan bi 10 gün, adamlar bildiğin bıraktı yav, daha telefonla hocaya yalvarma faslı falan var, 2 gün 12 saatte düzelttim düzelttim o notu yoksa poklara yan basmış olurum.

    aha ben böyle sabahın köründe iniyorum bigaya, sonra kasabama gidicek otbüsleri bekliyorum 8 e kadar, 3 saat beklemişliğim var, kar yağdı diye 5 saat bekleyip 20 km yolu 2 saatte almışlığım var, az kalsın bi ankara biga daha yapıyodum, neyse ben bu kahveyi seviyorum, ttnet wifi şeysi çekiyo burda, benimde 600 dk beleş zörtüm var, giriyorum kullanıcı adımı şifremi, amcalar ne yapıyo la bu diye bakıyo bana, ben bişey diyip bakılmaz, bişey derken bakmak için uygun bi zarf değil, gördüğünüz gibi ne kadar polisimsi neyin olsam da Türkçe şeylerini falan da biliyorum, Türk Dili dersim de aa düşmüştü güz dönemi zati, evet ben yine saçmalar gibi oldum aha size şarkı:

    bir arabesk ahmet var benden içerü.

    ben ne buldum

    ankaradayım ya ben bi haftadır, çok nadir yerleşim yerlerine giderim ben, hayatım zörtte zurtta geçer genelde, aha sincanın bi yerlerine gitmiştik ve bulduum bmw, onu koruyan bi delisi de vardı, fotografını çekiyorum diye kızdı bana.



    seqill, sheqill falan gördümdü ama hiç shekill aslında SheKill de olabilir diye düşünmemiştim ki ben, hayırmı yazıyo bi de orda, mi ayrı yazılır eşek diyesim geldi sahibine.


    +18 ve playboy tavşanı zavallım olmassa olmaz


    sofra beziyle örtülü ön cam ve ankara milliyetçiliini sembolleyen 06 xxx 06 sarmal kafiyesine sahip plaka.


    bütler.

    2 günde 4 büte girdim, hukuk giriş, yakın savunma, beden, iktisat. bedenden 7 sn daha hızlı koşmam lazımdı ki ama ben kaldıramıyom kendimi kaldım sanırım o yüzden, hoca geçirirse bilebilemem. sonra kocaman ekran olmadan yaşanmıyo ya, telefon ekranından random gülmenin bokunu çıkaranlarla! msnden konuşmak işkence asdadadasdasf aa random gülmeyi özlemişim, 2. dönem bütlerim cuma ve cumartesi günü, daha bu ankaradayım ben. hadi şimdilik kib bye ok.